DİSC Tarihçe
İnsan davranışları sadece günümüzde değil, çok eski tarihlerden beri insanoğlunun merak konusu olmuştur. Kayıtlarda tespit edilebilen, insan davranışlarını inceleyen en eski çalışma M.Ö. 370 yıllarına Hipokrat’a kadar gitmektedir. Bugün uygulanan pek çok psikometrik ölçüm için geçerli olan ve beynimizde bulunan Serebral Korteksin dört bölümüyle de ilişkilendirilen dört ana davranış biçiminin hepsi azıyla, çoğuyla hepimizde var. Biz bu davranış şekillerini yeri geldiğine ve gerekli gördüğümüz ölçüde kullanırız. Ancak kendi kişiliğimize özgü yapılanma içinde, bunlardan birini veya birkaçını daha özgün ve belirgin olarak kullanırız.
 
1928 de dünyadaki ilk yalan makinesinin mucidi olan Amerikalı Psikolog William Moulton Marston “EMOTIONS OF THE NORMAL PEOPLE - NORMAL İNSANLARIN DAVRANIŞLARI” yapıtında davranışlar düşmancadan, dostane ortam verilerine değişen bir skalada, kişinin bu olguya dışa dönükten, içe dönüğe uzanan reaksiyonu bağlamında değerlendirilmişti. Marston bu iki ölçümü kıstas kabul ederek, kişisel davranışın 4 ana faktör bazında irdelenebileceğini ortaya koydu. Ancak bu insanlık tarihinin en merak edilen sorusu olan “ Farklı insanlar aynı duruma neden farklı tepki verir? ” sorusunun ilk cevabı değildi ve konu üzerinde kendisinden önce de sonra da bir çok çalışma yapılmıştır. Kayıtlarda tespit edilebilen, insan davranışlarını inceleyen en eski çalışma M.Ö. 370 yıllarına Hipokrat’a kadar gitmektedir. O günden günümüze kadar gelen 2000 yıldan fazla zaman içerisinde birçok bilimsel çalışma yapılmış ve dört farklı davranış profili üzerinde görüş birliği tesis edilmiştir.
 
DiSCPROFiL sisteminin kullandığı modelin bilimsel altyapısını oluşturan diğer bilim insanı Dr. Katherine Benziger’dır. Dr. Benziger iki kesişen çizgiyle dört temel parçaya bölünmüş olan Serabral Korteksin dört bölümünden her birinin kendisine has yapısı, fonksiyonu ve fizyolojisine dayalı birer bilgi üretme modu uzmanlığı olduğunu ve bunun yanı sıra uzmanlaşmış oldukları birer erişim moduna da sahip olduklarını belirtmektedir. Gelişen teknolojiyle PET (Pozitron- Emisyon Tomografisi), MRI (Manyetik Rezonans Görüntülemesi) ve SQUID (Süperiletken Kuantum Girişim Cihazı) aracılığıyla beynimizin dört önemli çeyreği olduğunu, düşünen beynin her bölümünün hangi doğal tercihlere sahip olduğunu görebiliyoruz.
 
Amerikalı yazar ve eğitimci Richard Bandler ve Dil bilimci John Grinder bazı insanların neden daha etkili olduklarını incelediler. İnceleme konuları, farklı karakter ve kişilik yapısına sahip, değişim yaratabilen iletişim dehası insanların ortak özellikleriydi. Bu özelliklerin öğrenilebilir, öğretilebilir, tekrar edilir olup olmaması sorularının cevabını NLP ile verdiler. İnsanların farklı Meta Programları olduğunu, seçimlerini yaparken bu programlar ile karar verdiklerini ortaya koydular. Meta Programlar odaklanma filtreleridir. Karar verme sürecimizi ve davranışımızı etkilerler. Bilinç dışı iletişim mesajlarımızı şekillendirirler. Uyum ve yönlendirme konusunda bize pratik yöntemler ve bilgiler verirler. Meta programlar Dr. William M. Marston ve Dr. Benziger’ in dört farklı davranış profiliyle ilişkileri kurularak DiSCPROFiL sistemine entegre edilmişlerdir.
 

Ad Soyad *
Email*
Tel
Mesaj